Diğer Haberler Son Dakika 

HZ. PEYGAMBER’İ (S.A.S) DOĞRU ANLAYABİLMEK!

       Yarın akşam, âlemlere rahmet olarak gönderildiği bildirilen (bk. Enbiya 107) Hz. Peygamber’in (s.a.s) dünyayı teşriflerinin yıl dönümüdür. Bizlere böyle bir peygambere ümmet olma şerefini nasip eden Allah’a hamd, Rasûlüne de salat ve selam ediyoruz.

       Peygamberler, insanüstü varlıklar değil, üstün ve örnek insanlardır. “İçinizden Allah’ın lütfuna ve ahiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Rasûlüllah’ta güzel bir örneklik vardır” (Ahzâb 21) övgüsüne mazhar olan o yüce insanı, maalesef yeterince anlayamadık!

       Onunla ilgili Ali İmran suresinin 164’üncü ayetinde şöyle buyruluyor: “Allah, müminlere kendi içlerinden bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. O Peygamber ki, onlara Allah’ın ayetlerini okur, onları günahlardan arındırır, onlara kitabı ve hikmeti öğretir…” Haşr suresinin 7’nci ayetinde de, “Peygamber size ne vermişse onu alın ve size neyi yasaklamışsa ondan kaçının” uyarısı yapılmaktadır.

       O Peygamber ki, Kuran’ı hayatının vazgeçilmez bir parçası yapmış ve bütün davranışlarını Kuran ile şekillendirmiştir. O’nu doğru anlamadıkça, Kuran’ı da doğru anlayamayız.

       Peygamber deyince aklımıza sakal bırakmak, sarık sarmak, cübbe giymek ya da namazın sünnetleri vb. gelir. Her nedense, O’nun yaşayan bir Kuran olduğunu hiç hatırlamayız! Hâlbuki “Rasûlüllah’ın ahlâkını bize anlat” diyenlere, Hz. Ayşe’nin verdiği cevap çok manidardır: “Siz hiç Kuran okumuyor musunuz? Onun ahlâkı Kuran’dır.”

       Peygamberin sakal-ı şerifini, hırka-i saadetini öne çıkarırken; O’nun getirdiği ölümsüz ilkeleri göz ardı ettik. Hırkasını ziyaret için birbirimizi çiğnerken; O’nun Kuran’ı uygulama metoduna, yaşantısına, sünnetine sırtımızı dönüyoruz.

       O, “Allah sizin şekillerinize ve mallarınıza bakmaz; fakat kalbinize ve amellerinize bakar” diyordu. O, temiz ve güzel giyinmeyi severdi. “Temizlik imandan gelir” derdi. Yeni bir elbise giydiğinde sevinir ve şükrederdi. Güzel kokular kullanır, misafiri geldiğinde en güzel elbisesini giyerdi.          

      O’nun sünneti, güzel ahlâktı. “Sen elbette üstün bir ahlâka sahipsin” (Kalem 4) ayeti gereğince, O en güzel ahlâka sahip bir insandı. “Ben güzel ahlakı tamamlamak için geldim” diyordu. “Güzel ahlâk, ibadetlerinizdeki eksikliği tamamlar; ancak fazla ibadet, ahlâk eksikliğinizi tamamlamaz” diye uyarıyordu.

       O’nun sünneti, doğruluktur. O, peygamber olmadan önce de güzel ahlakıyla “emin” olmuştu. O’na düşmanları bile “Muhammed’ül emin” diye hitap ederlerdi. Böyle bir peygamberin ümmeti olan bizler, neden güvenilir ve sözümüze sadık değiliz?

       O’nun sünneti, sevgi ve merhamettir. “İnsanlara merhamet etmeyene, Allah da merhamet etmez” derdi. “Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız” derdi. “Sizin en hayırlınız ailesine en iyi davranandır” derdi. O’nun sünneti, tabiat sevgisidir. “Kimin elinde bir fidan varsa, kıyamet kopuyor olsa bile onu diksin” derdi. O, “tüm yeryüzü ümmetime mescit kılındı” buyurarak, her yerin bir mabet kadar temiz tutulmasını istemişti.

       O’nun sünneti, hayvan sevgisidir. “Siz yeryüzündeki canlılara merhamet edin ki, göktekiler de size merhamet etsin” derdi. O’nun sünneti, insanlarla iyi geçinmek, onlara yardım etmektir. “Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir” derdi. “Komşusu kendisinden emin olmayan kimse, mümin olamaz” derdi.

       O’nun sünneti, tevazudur, alçak gönüllülüktür. “Ben sizin kralınız değilim, sizden biriyim ve kuru ekmek yiyen bir kadının çocuğuyum” derdi. O, insanlara sultanlar gibi, “kullarım” dememiş, şeyhler gibi “müritlerim” diye seslenmemiştir. Yanındakilere, “ashabım” (dostlarım, arkadaşlarım) diye seslenirdi.

       O’nu ne zaman dosdoğru anlayabileceğiz? Eşiyle yarış ve koşu yapan, deveye binmesi için dizini eşine basamak yapan; sahabesiyle şakalaşan, güler yüzlü, tatlı dilli peygamberi hayatımıza ne zaman sokacağız? O’nu doğru anlamadan, getirdiği dini doğru anlayabilir miyiz?

       Biz O’ndan Kuran’ı öğrendik. Peki, Kuran’daki peygamberi ne zaman öğreneceğiz? Yüce Allah, O’nu doğru anlayıp izinden gidebilmeyi ve O’na lâyık ümmet olabilmeyi bizlere de nasip eylesin inşallah!

       (Yararlanılan Kaynaklar: TDV Kuran Yolu Tefsiri, Sosyal Medya)

       Hazırlayan: Bahtiyar Budak–Emekli Edebiyat Öğretmeni

En son Haberler